Kokain Orta ve Güney Amerika’da yetişen koka bitkisinin yaprağından elde edilen bir tür uyuşturucu maddedir. Çeşitli işlemlerden geçer ve beyaz toz halini alır.
Kokain bir kez kullanıldığında dahi tekrar kullanma konusunda şiddetli istek (yoğun craving) yaratmasıyla bilinen bir maddedir. Aktif bağımlılık süresi boyunca kişi kendini diğer bütün yaşamsal ihtiyaçların önceliğini ve anlamını yitirdiği bir kısır döngünün içinde buluverir. Bir sonraki doz için her şeyini feda etmeye hazır olan kişinin aşırı dozdan ölmesinin önündeki tek engel yalnızca bir süreliğine banka hesabının limitleri olabilir.
Burundan, damardan, sigara biçiminde ya da buhar olarak çekme biçiminde kullanılabilir. Taş kokain (crack) ise kokainin çok daha şiddetli ve hızlı biçimde bağımlılık yaratan formudur, sigara biçiminde tüketilir. Sigara bağımlılığı olanlarda sigara içmeyenlere göre esrar kullanma riski ve kokain kullanma riski fazladır.
“Eğer yakınımda bir bira varsa biraya yakınımdır. Biraya yakınsam, tekilaya yakınımdır. Ve eğer tekilaya yakınsam, kokainle yanyanayım demektir!”
Birçok kokain bağımlısı hızla girdikleri bağımlılık döngüsünün içinde hızlı biçimde tükenir. Gitgide yükselen tolerans ile kokain kafa yapmamaya-yalnızca otomatik bir davranış gibi kullanılmaya- başladığında ise tekrar kokain kullanmak istemediği konusunda keskin bir karar verebilir. Bunu rağmen, tedavide sıklıkla rastlanan bir durum: kişinin kokaini bırakma isteği olmasına rağmen kokainin eşlikçisi olan ve ona kokain kadar zarar vermediğini düşündüğü alkolden vazgeçmeyi gerekli görmemesidir.
Oysa alkol kokain kullanımının tetikleyicidir. Haftada birkaç içecekle başlayan kişi belki kokain kullanmadan haftalarca ve ya aylarca sosyal bir şekilde alkol kullanabilir. Ama sonra kötü giden bir hafta, iş yerinde stresli günler ya da evdeki bir tartışma sonrası kişi sadece birkaç içki yerine, belki üç ya da dört tane tüketerek miktarı arttırabilir. Böyle bir durumda sıklıkla, bir-iki içkiden sonra risk alma konusunda kişiyi ayıkken durduran o zihinsen mekanizma gevşer, alkolün neşe veren etkisi azalır ve çökkünlük başlar. İşte o an beyin geçmişten bir anıyı hatırlatır: “daha iyi hissettiren bir şeyi hatırlıyorum”. Ve kişi kendini bir anda kokain çekerken bulur. Bu yüzden kokaini bırakırken eşlikçisi olan alkol ya da zaman zaman esrar gibi maddeleri de bırakmak ayıklığın devamlılığı için zaruridir.
Kokain etkileri oldukça güçlü bir maddedir, hızlı bir biçimde bağımlılığa yol açar. Kokainin kafası genellikle yoğun bir coşku ya da mutluluk hissine eşlik eden tetikte olma hali, artmış bir duyarlılık ve anksiyete şeklindedir.
Kokain bağımlılığının eroin gibi maddelerde olduğu tarzda fiziksel hastalık belirtileri (yoksunluk belirtileri) yoktur, bu nedenle birçok kişi kendini kokaine bağımlı olmadığı düşüncesiyle aldatabilmektedir. Bununla birlikte, bağımlılık fiziksel bağımlılık ya da fiziksel olmayan bağımlılık olarak ayrıştırılamaz: bağımlılığın duygusal ya da psikolojik tabir edilen yanları da diğerlerinde olduğu gibi beyinde gerçekleşir.
Mutsuzluk, sıkılma hali, keyifsizlik, öfke, uyumada zorluk ya da aşırı uyuma, kabus görme, iştahta artış ve fiziksel anlamda yavaşlık yoksunluk belirtileri arasındadır.
Üstelik fiziksel yoksunluk belirtileri olsun olmasın; kokain, bağımlılık ölçütlerini hala karşılamaktadır: İnsanlar ne kadar kullandıklarını kontrol etmekte güçlük çekerler ve hayatlarına olumsuz etkileri olmasına rağmen kullanmaya devam ederler.
Kısa vadede kan damarlarında daralma, kalp hızında artış, kan basıncında artış, anksiyete, iştahsızlık, genizde hasar ve burunda kanamaya sebep olurken; uzun vadede depresif duygudurum, gerginlik, huzursuzluk, motivasyon kaybı, uyku bozuklukları, panik atak vb. anksiyete bozuklukları, bronşlar ve akciğerde hasarlanma, migren tipi ağrılar, epileptik nöbetler, felç, kalp damarlarında tıkanma, aritmi, paranoya ve halüsinasyonlara yol açar. Ayrıca kısa vadede cinsel uyarılmada artış yaratırken; uzun süreli kullanım sonrası cinsel isteksizlik ve iktidarsızlığa sebep olur.
Kokain bağımlılığı detoksifikasyon, ilaç tedavisi ve bağımlılık terapisinin bir arada kullanıldığı tedavi programları içinde uzun vadede ayıklığı sürdürme ihtimalini arttırmaya dönük yaşamsal düzenlemeler de yapılarak etkili biçimde tedavi edilebilir. Bununla birlikte, uyuşturucu bağımlılığında tedavi yaklaşımı her hastanın özel ihtiyaçlarına uygun olmalıdır. Örneğin; kokain bağımlılığına eşlik eden başka madde bağımlılıkları (sıklıkla alkol bağımlılığı ya da esrar bağımlılığı) olduğunda tedavi bu bağımlılıklardan da arınmayı içerecek şekilde düzenlenir.