Kumar Bağımlılığı

Sosyal bir aktivite olarak kumar

Arkadaşlarla okey çevirmek, çayına tavla atmak, ara sıra iddia kuponu yatırmak, bir spor olarak at yarışlarına gitmek, tatil yaparken otelin kumarhanesinde birkaç jeton satın almak, bir yılbaşı ritüeli olarak milli piyango, eğlenmek için yapılan briç turnuvaları, iş çevresi edinmek için poker masalarında dirsek çürütmek, online bahisler, bilgisayar oyunlarında level atlamak ya da ayrıcalık kazanmak için kredi kartındn çekilen ufak rakamlar, borsa ve hatta forex… Kumar hayatımınızın birçok alanda karşımızı çıkan, genellikle de sosyal olarak kabul edilebilir bir davranıştır. Her yaştan insan çeşitli gerekçelerle ve çeşitli bedellerle kumar oynar.

 

“Ne var canım kendim kazanıp, kendim oynuyorum”

“Arkadaşlarla eğlenmek için oynuyoruz, bu bizim için bir haftasonu ritüeli”

“Ekonomiyle yakinen ilgileniyorum ve birikimlerimi akıllıca değerlendiriyorum”

“Futbol bilgimi paraya çeviriyorum, bundan iyisi can sağlığı”

 

Peki bu kadar yaygınsa bağımlılık neresinde?

Işin doğrusu, uyuşturucu ya da alkol gibi kimyasalların yıkıcı alışkanlıklarının yanında kumar toplum nazarında çok daha masum görünmekte hatta büyük kayıplar yaşanmadıkça kumar olarak isimlendirilmemektedir.

 

Bu durumu yaratan en önemli faktörlerden biri maddesel bağımlılıklara nazaran kumar bağımlılığının fiziksel belirtiler göstermemesidir: Karaciğerinizi kaybetmezsiniz, burnunuz çökmez ya da davranışlarınız dışarıdan bakılınca bir zombiyi andırmaz. Kötü şansın en ağır bedelleri omzunuza çökmüşken dahi komaya girmiş halde sedye içinde acil servise taşınmazsınız. Kaybınız yalnızca paradır. Birazcık para…

 

Kaybını yalnızca para olarak gören kişi, özellikle de finanse edebildiği müddetçe bağımlılığını huzurla beslemeye devam eder.Ne zamanki yürüdüğü zemin ayaklarının altından kayar, o zaman “yalnızca para” olarak düşünmenin rahatlatıcı etkisi yerini yoğun bir kaygı ve suçluluğa bırakır.

 

Maddesel bağımlılıklara sahip birçok kişinin harcadığı para bedeninin tolere edebieceği madde miktarıyla doğru orantılıdır. Kumar söz konusu olduğundaysa böyle bir kısıtlama söz konusu değildir. Bu durum, kişiyi sınrısızca harcamaya ve sonrasında harcadıklarını yerine koyabilmek için daha fazla oynamaya iter. Kişi her seferinde kaybettiklerini geri kazanmanın bir bahis gerisinde olduğunu düşünür. Durumu toparlama sürecinde yaşadığı her bir yıkım ise kişiyi depresona ya da kaygı bozukluklarına açık hale getirebilir ya da yoğun umutsuzluk ve çaresizliğin getirdiği intihar davranışına kadar sürükleyebilir. Kumar bağımlılığında intihar davranışı diğer bağımlılıklara göre çok daha sıklıkla görülmektedir.

 

Umutsuzluğu arttıran en önemli faktörler biri kişinin yaşadığı durumu gizlemek zorunda kalarak kayıplarını tek başına omuzlamaya çalışması; ancak bağımlılığının etkisiyle her seferinde yalnlış yöntemlerle daha da dibe batmasıdır. Benzer şekilde, kumar alışkanlığı yüzünden daha önce sorunlar yaşadığı yakınlarına verdiği sözleri yerine getiremeyip yeniden oynadığında yakınlarıyla yüzleşmek zorunda kalmanın duygusal yükü de kişiye daha çaresiz hissettirebilmektedir.

 

Birçok insan aynı bir maddeye bağımlı olmak gibi bir davranışa da bağımlı olunabileceğini anlayamamaktadır. Bu da insanların kumarı ahlaki bir eksiklik, zaaf ya da başarısızlık olarak görmesine sebep olmaktadır. Toplumun bu önyargısı karşısında kumar bağımlıları hastalıklarını büyük bir ustalıkla gizleme eğilimi gösterirler, ta ki icra memuru kapılarına dayanana kadar.

 

Kumar bağımlısı kişi kumara ayırdığı para ve zaman sebebiyle gitgide yalnızlaşır. Çevresinden borç alması, yanındaki kişilere harcamalarını ödetmesi ya da kumar oynayamadığında gergin, öfkeli ve tahammülsüz olması gibi gerekçeler, insanların süreç içinde ondan tamamen uzaklaşmasına sebep olabilmektedir.

 

Kumar bağımlılığının işaretleri

Aşağıdaki davranışların tamamı ya da bazıları bağımlı kişide mevcut olabilir:

 

  • Herhangi bir kumar türüne takıntılı olma
  • kumarı öncelik haline getirip iş vb. alanlarda sorumluluklarını yerine getirememe
  • Kumara para bulmak için fatura ya da giderlere ayrılan bütçeden harcama
  • Yakın ilişkilerin bozulması
  • Paranın dışında ev, araba ya da kişisel eşyalarını kumarda kaybetme
  • Para çalma
  • Kumar alışkanlığı hakkında yalan söyleme ya da kendi kontrolden çıkan durumunu normalize etmeye çalışma (“herkes eğlenmek için oynar” vb.)
  • Kumara para bulmak için sahip olduklarını satma ya da elden çıkarma
  • Daha iyi hissetmek için kumar oynama
  • Kumar davranışını durdurma ya da kontrol altında tutma konusunda başarısız olma
  • Kumar oynadıktan sorna suçlu hissetme, pişmanlık duyma
  • Kumar oynayabilmek için gitgide daha fazla risk alma
  • Yakınlarına sözler verip bunları yerine getirememe

 

Kumar oynamak bağımlılığa nasıl dönüşür?

Kumar bağımlılığı olan biri, şans oyunları oynayabilir, kumarhanelerde zaman geçirebilir, iddia ya da at yarışı gibi çeşitli sporlar üzerinden bahis yapabilir ve/ve ya online olarak kumar oynayabilir. Kumarın türü ve sıklığı değişse de bir bağımlı tipik olarak kendi davranışları üzerinde kontrol kaybı yaşar.

 

Kumar bağımlıları, kumar oynamanın işleri, eğitim hayatları, yakın ilişkileri ve/ve ya maddi kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen oynamaya devam eder. Ödenmemiş faturalar ve borçların yığılmasının bir sonucu olarak, hiç olmadığı kadar kötü hissetmeye başlar ve paralarını yönetme yeteneklerini kaybeder. Kumar oynamak yaşamlarını cehenneme çevirse ve bu cehennemden umutsuzca çıkmak isteseler bile, bağımlılıklarından uzak durmayı beceremezler.

 

Çeşitli faktörler kompulsif kumar davranışı riskini artırabilir. Alkolik bir beyin içme eylemine nasıl yanıt veriyorsa kumar bağımlısı bir beyin de kumar oynama eylemine benzer şekilde yanıt vermektedir. Kumar bağımlılığı sanıldığının aksine oldukça biyolojik kaynaklara sahiptir. Bir kumarbaz için kumar oynama alışkanlığını beslemek, bağımlılığının biyolojik mekanizmalarını günden güne perçinleyecektir. Kumar bağımlısı olan kişi sık sık kumar oynamayabilir; ama bir süre sonra kendini durdurması pek mümkün olmayacaktır.

 

Kumar bağımlılığının aşamaları:

Kumar bağımlılığının dört aşaması bulunmaktadır: Kazanma(Winning), Kaybetme (Losing), Çaresizlik (Desperation) ve Umutsuzluk (Hopeless) Aşaması.

 

Kazanma Aşaması

Kazanma aşaması genellikle kumara karşı büyük bir heyecanın duyulduğu, harcanan paranın kazanılandan daha az olduğu bir evredir. Tüm kumar bağımlıları bahislerine kazanarak başlar. Genellikle, görece büyük bir para ödülü kazanmanın akabinde çok daha fazlasının kazanılabileceğine dair bir inanç gelişir. Daha fazlasını kazanmaya dair duyulan şiddetli arzu kişiyi daha fazla oynamaya iter. İstenen büyük kazanç bir türlü gelmez; ancak kişi şeytanın bacağını kıracağını düşünür ve bazen de özel bir yeteneği olduğuna inanır. Kumar oynamaya ayrılan zaman ve para gitgide artmaya başlar. Bununla birlikte kayıpların takibi kişinin zihnini artarak meşgul eder.

 

Kaybetme Aşaması

Kaybetme aşamasında kişinin odağı tamamen oynamaya kayar. Kumar eğlenceli ve sosyal bir aktiviteden gergin ve bireysel bir aktiviteye dönüşür. Borç para alma, mesleki/ailevi sorumluluklarını ihmal etme ve yakınlarına yalan söyleme başlar. Kişinin borç yaptığı, kredi ve faturalarını ödeyemediği ve kayıplarını kovalamaya başladığı bir aşamadır.

 

Çaresizlik Aşaması

Bu aşamada kişi kumar üzerinde tüm kontrolünü kaybeder. Kumar sonrası suçluluk ve utanç duyguları hissedilir; ancak kişi kendini durdurmayı başaramaz. Bağımlılığını finanse etmek için hilenin, hırsızlığın ve illegal yolların devreye girebildiği bir aşamadır. Kişinin yakın lişkilerinde çatışmalar artar, boşanma, iş kaybı ya da hapis gibi bedeller ödenir.

 

Umutsuzluk Aşaması

Umutsuzluk evresi kişinin tam anlamıyla dip yaptığı, hiçbir şeyi umursamadığı, kendini tam anlamıyla kişiliksiz hissettiği ve kimsenin ona yardım edemeyeceğine inanmaya başladığı bir aşamadır. Bazı durumlarda hisssizleşebilmek için kumar bağımlılığına alkol ya da uyuşturucu eşlik edebilir. Birçok bağımlı bu aşamada ölümle yaşam arasında bir seçim yapacak noktaya gelir ve intiharı düşünür.

 

Kumar bağımlılığı tedavi edilebilir mi?

Doğru tedavi yöntemleriyle, kumar bağımlılığı yönetilebilir. Genel olarak, kumar bağımlılığı, diğer bağımlılıkların tedavisinde kullanılan benzer yöntemlerle tedavi edilir.

 

Yeme bağımlısı bir kişiye nazaran kumar bağımlısı kişi hayatta kalmak için bağımlı olduğu davranışı kontrollü olarak yerine getirme mecburiyetinde değildir, bu bir avantajdır. Buna rağmen, psikoterapi yoluyla kişinin para ile daha sağlıklı ve dengeli bir ilişki geliştirmesi sağlanmalıdır. Neticede kumar bağımlılığı nüks edebilir; bu yüzden dürtü kontrolünü öğrenmek iyileşmeyi sürdürme açısından fayda sağlayacaktır. Aynı uyuşturucu bağımlılığında olduğu gibi, tedavinin etkili olabilemesi için kişinin kumarı tamamen hayatından çıkarması gerekir.

 

Kişiyi kumar oynama davranışına iten birçok tetikleyici olay ya da geçmiş travmalar olabilir. Kumar bağımlılığı duygusal boşluklar, duygulardan ya da sorumluluklardan kaçınma ihtiyacı gibi daha derin kaynaklardan başlamış olabilir. Kişinin kendisine zarar veren davranış kalıplarını değiştirerek kumar gibi tuzaklara yeniden düşmemesine yardımcı olmak açısından psikoterapi iyi bir fırsattır.

 

Bununla birlikte, bütün bağımlılıklarda olduğu gibi gerekçeler kumar oynama davranışına kişiyi sürüklese de bir süre sonra gerekçe olsun olmasın kumarın kendisi birincil bir sorun haline gelir. O yüzden psikoterapi yalnızca nedenlere değil; aynı zamanda davranış değişimi üzerine de eğilir. Psikoterapi süreci kişinin ihtiyaçlarına dönük olarak kişiye özgü planlanır. Sıklıkla, kumar bağımlılığının bir hastalık olduğunun kabulü, kumarı tetikleyen durumlarla ve duygularla başa çıkabilme, yeniden özgüven kazanabilme, ihtiyaçlarını sağlıklı yollardan karşılayabilme ve nüksü önleme çalışmaları yapılır.

 

 

İlaç tedavisi gerekir mi?

Bazı durumlarda, kumar oynamaya dair yoğun istekle başa çıkabilmek için özellikle de tedavinin başlangıcında ilaç tedavisi gerekebilir. Kumar bağımlılığına eşlik eden bipolar bozukluk gibi çeşitli hastalıklar ya da çeşitli hastalıkların sonucu olarak ortaya çıkmış bir kumar bağımlılığı söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda da, dürtü kontrolüne yardımcı olmak için altta yatan ya da eşlik eden hastalığı doğru biçimde yönetmek için psikiyatrist tarafından ilaç tedavisi önerilebilir.

Size özel tedavi Programı İçin

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN