Mobbing Bağımlılıkları Tetikliyor Mu?

Mobbing Nedir?

Mobbing, günümüzde en bilinen anlamıyla: kişileri baskılama ya da görevden uzaklaştırma niyetiyle uzun sürece yayılacak şekilde sistematik olarak yürütülen tacizkar bir davranış stratejisine tekabul eder.

İngilice kökenli olan mobbing kelimesi, aslında “kalabalık halde kuşatmak/linç etmek” anlamına gelen “mob” kelimesinden türetilmiştir. Bu terim aynı zamanda, bazı hayvan türlerinin özellikle de bazı kuş çeşitlerinin örgütlü davranış stratejilerini tanımlamak için etolojik çalışmalarda kullanılmaktadır. Bir avcının ya da potansiyel tehlikenin varlığını hisseden kuşların bir araya gelerek avcıyı/tehlikeyi çevreleyip kaçırmak için ona hücum etme eğilimi de mobbing olarak isimlendirilmektedir.

Mobbing bireye karşı baskı oluşturma, işe boğma, tehdit etme/korkutma, ve duygusal saldırılarda bulunma gibi yöntemlerle sistematik bir muhalafet yaratma halidir. Sinsice başlayan mobbing çok hızlı biçimde artarak ve işkenceye dönüşerek kişinin yaşamında maddi ve manevi anlamda birçok kayba yol açar. Genellikle dürüst, çalışkan, sadık ve güvenilir kişileri hedef alır. Özellikle yaratıcı kişiler yeni fikirler ortaya atarak başkalarına rahatsızlık verdiklerinden, mobbinge maruz kalma konusunda daha fazla risk altındadır. Çoğu durumda, kurbanlar daha yüksek pozisyonlardaki insanlar için tehdit oluşturdukları gerekçesiyle seçilir.

Mobbing Nelere Yol Açar?

Yapılan araştırmalar, mobbinge maruz kalan kişilerin iş kazası yaşamaya daha fazla eğilimli olduğu ve daha fazla hastalık izni aldığını göstermektedir. Birçok vakada, mobbinge maruz kalan kişiler uzun yıllardır çalışıyor olsalar dahi bulundukları kurumu değiştirmekte ya da daha pasif kalabilecekleri poziyonlara geçirilmektedir.

Taciz, kişiye işine yabancılaşmış hissettirerek, başarılı olma motivasyonunu yitirmesine sebep olur. Bununla birlikte mağdur kadar olmasa da gözlemci pozisyonunda bulunan diğer çalışanlar da bu durumdan olumsuz olarak etkilenir. Tacizciyle diğer çalışanlar arasında hedefteki kişinin tecrit edilmesine varan sessiz bir akit oluşmuş olsa da gözlemciler de üzerinde baskı hissetmeye başlayabilir ve şirketten gitgide uzaklaşma hali ortaya çıkabilir.

Taciz ile karşı karşıya kalan kişi başkaları tarafından yanlış anlaşılma, hata yapma ya da işini kaybetme korkusu ile sessizliğe daha çok gömülebilir. Bu süreçte; aşağılanma, utanç, suçluluk, kusurluluk, güvensizlik, öfke ve kaygı gibi olumsuz duygular yoğun olarak yaşanır. Bu yoğun olumsuz duygulardan kişilerin özel yaşamı da nasibini alabilmektedir.

Tacize ilk kez maruz kalan kişi, yalnız başınayken sıklıkla ağlama, uyku problemleri yaşama, alınganlık/aşırı duyarlılık ve konsantrasyon kaybı gibi sıkıntılar yaşayabilmektedir. Tacizler sürdükçe kişinin direnme gücü azalarak fiziksel ve zihinsel sorunlarda artış yaşanabilmektedir: Yüksek tansiyon, kronik uykusuzluk, uykuda huzursuzluk, sindirim sistemi sorunları, hızlı kilo kaybı/kilo alımı ve depresyon belirtilerine yüksek oranda rastlanmaktadır.

Mobbing ve Bağımlılık

Herkesin yaşamın içinde maruz kaldığı çeşitli türden acıları azaltmaya ya da duygusal boşlukları doldurmaya ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç; yakın ilişkiler, iş veya hobiler gibi alanlarda geçirilen verimli zamanla belirli bir oranda karşılanabilir. Ancak bazılarımız böyle zamanlarda bu ihtiyacı karşılayabilmek adına çeşitli gerekçelerle alkol, uyuşturucular, kumar, aşırı internet kullanımı vb. potansiyel bağımlılık yaratan madde ya da davranışlara yönelebiliriz.

Mobbinge maruz kalan kişiler için de benzer bir durum söz konusudur. Özelikle uzun süreli ve artan şiddette tacize maruz kalmak kişiyi durumla başa çıkamayarak alkole ya da uyuşturucuları kötüye kullanmaya daha fazla eğilimli hale getirebilir. Ne yazık ki böyle bir durumda bağımlılığın kendisi birincil/temel soruna dönüşerek kişinin yaşamının kontrolünü büsbütün yitirmesine sebep olabilmektedir. Son tahlilde, kişi iş yapamaz hale gelmekte, aktif yaşamın gerekliliklerini dahi yerine getirememektedir. Bu aşamada tıbbi yardım gereksinimi kaçınılmaz olmaktadır.